06 Aralık 2010

Ben Dünya Vatandaşıyım Ona Göre !!!

Evet arkadaş ben dünya vatandaşıyım.Aslına bakarsanız ruhum bana bunu hissettirse de ve hatta hayatta kimi ufak zaman dilimlerinde bunu reel olarak yaşasamda sanırım ''şimdilik'' Uşak Üniversitesinde okuyanve yine '' şimdilik'' kendisini kapana sıkışmış gibi hisseden bir gencim...

Bunun sebebi mi ne ?

Çok basit hayat şartları,insanlara,aileye olan sorumluluk,kendi ayaklarının üzerinde durma çabasının hissiyatı ve bunun gibi uzaaaar gider...

Yaşadığım hayattan memnun değilim,bir çok fırsat belki elimde,belki elimde olan başkaları için büyük gözüken fakat benim için zaman geçirmeye yarayan zaman kayıplarından başka bir şey değil!Evet bu düşünceler hastalıklı düşünceler beyini kemiren,seni bitiren düşünceler...

Ben artık özgür olmak istiyorum!!!

Bazen içinde bulunduğum ruhun bana ait olmadığını düşünüyorum.Benki çocuklukdan beri dünyayı gezmenin hayalleriyle büyümüş ileride sevdiğim mesleği yapacağını düşünerek bu zamanlara gelmişim ama sonuç şimdilik 0 ile 1 arasında bir yerlerde.

Neden buradayım neden burada okuyorum neden bunu okuyorum neden aynı hayatı yaşıyorum neden farklı insanlar tanıyamıyorum neden melankoli havamda evrensel müziğin derinlerine kendimi gömemiyorum nedenleeeer uzaaaaar gider.

Ben dünya vatandaşıyım , kendimi belki şimdilik avutuyorum ama ben dünya vatandaşıyım.Sorumlulukları düşünerek bir büyük hayat geçer mi?Bunu okuyunca hayır geçmez bazen bende monotonluktan,hayatın zorunluluklarından uzaklaşıp gitmek istiyorum dediğinizi duyar gibiyim.

Dünya vatandaşı olmak ne demek biliyor musunuz?
Dünya vatandaşı ÖZGÜRLÜK demektir.Reggae dinlerken fransanın bir kasabasında mevsimlik elma toplayıcılığı yapmak demektir.Barselona da sokak sanatçısı olmaktır.Evrensel dil konuşmaktır.San diego da jonklörlük yapmaktır.Portekizde kendi yaptığın takıları satmaktır.

Bu yazılanlarda uzaaar gider. Fakat doğru değilmidir.Kim alıp başını gidip,sorumlulukları olmadan dünyayı dolaşmayı istemez , başka insanlarla tanışmayı , yeni kültürler tanımayı ,Dünya Vatandaşı olmayı istemez.

Evet ben içinde bulunduğum ruha şu anın şartları nedeniyle ait değilim.Ben ki biryerde kaybolduğu zaman bile anın tadına çıkaran , kaybolmanın o özgürlük içeren kokusunun mutluluğunu yaşayan bir insan...Hayır hayır ben buranın insanı değilim Ben DÜNYA VATANDAŞIYIM.

Yakında sanırım herşeyi ardımda bırakıp gideceğim uzaklara hayallerimin peşinden :D Evet bunları yazarken bile heyecanlandım...Anam nooooluyoz yaw !!!!

Her neyse


Güzel duygularla başladığım yazımı isyankar cümlelerle devam ettirdim ve bitiriyorum.Evet sanırım biraz içimde toplamışım size burada pöykürdüm ama kusura bakmayın olur mu :D

Seviyorum Hülen sizi ! Siz siz olun hayallerinizden kopmayın peşini bırakmayın,basma kalıp hayatlarınıza aldanıp gitmeyin basın tekmeyi başkalarının hayatı olsun o hayat ;)

Sevgilerle...

21 Kasım 2010

Ölü Taklidi

Eyyy gidi acaba teknolojimi gelişmedi yoksa misafirliğe gelen çocuklu teyzeler çocuklarına oyun aracı olarak ev sahiplerinin bilgisayarlarını oyuncak olarak görmeyi saplantı hale getirmiş oldular...

Eskiden bilgisayarmı vardı? Misafirliğe gidince çocukları azcık yaramazlık yapsın direk ev sahibinin en büyük çocuğuna ablası/abisi hadi sen kardeşine bilgisayarında oyun aç !!!

DAMN İT !!!

Eve misafirliğe gelipde çocukları yaramazlığa başlayan misafirlerin bana hadi abisi şu kardeşine bilgisayarında oyun aç tarzında laflar duyuduğumda KENDİMİ YERE ATIP MİSAFİRLER GİDENE KADAR ÖLÜ TAKLİDİ YAPMAYI İSTİYORUM !!!

Sizce yerler mi ???? :D

Neden ama ya neden !!!! Neden bir oyuncak istenmiyor neden bir çizgifilmle yetinmiyor günümüz yaramaz misafir veletleri !!!!
Bu bayramda başıma geldi ama hazırlıklıydım :D Yine misafir teyzelerden bir tanesi beni her nekadar tanımamasına rağmen böyle bir teklif ile geldi ve ben bilgisayarım masanın üstünde açık olduğu halde, teyzenin bunu gördüğünü bile bile bozuk dedim :D ama misafir teyze inat ve tuttuğunu koparan cinsden çıktı ama sökmez bana :D
Bu soru bir kaç kez tekrarlandı ama duymamazlıktan geldim,aaaaaa ama benimde bir patlama noktam var dimi,sanıyorum dördüncü ya da beşinci söleyişiydi ki aynen şu cümleler yer aldı '' Abisi bak kardeşine hadi bilgisayarında bir oyun aç da bizde rahat rahat konuşalım'' demesi üzerine,ben ''teyze ben bilgisayarı sattım masanın üstünde aslında bilgisayar yok diyecek bir pişginiliğe ulaşmış vaziyette olduğumu gördüm :D

Evet işte tam o an kendime yere atmak ölü taklidi yapmak istedim ....

İyi Dostum Manik Petrus Şizo Adios

Bu yazı şiddet,korku,gerilim ve saçamalık içerir. +7 üzeri okuyucu kitlesine hitap etmektedir. Küçük çocukların uzanamayacağı ve okuyamayacağı yerlerde okuyun !!! Davranış bozukluklarına sebebiyet verebilir. :D

Şu satırları yazarken ankaradan uşağa yol almış bulunmaktayım.Tahmini bir saat öncesinde samsundan ankaraya indiydim.Malum bayram dönüşü tüm otobüsler dolu olunca , uçaklara da zamanında bakmayınca böyle amele gibi aktarmalı gidiyor insan okuduğu memlekete...

Bakıyorumda şu an uşağa gitmekte olduğum bu son model otobüs ile samsundan geldiğim otobüs arasında dağlar,ovalar,vadiler kadar fark var.Lider turizmden aldığım bir bilet bana bu yazıyı yazdırmayı,dolayısıyla başıma gelen bir olay ile çok sevdiğim dostumu hatırlamama sebeb oldu.

Otobüse bindim ve kaltuğuma oturdum ,hareket etmeye başladığında bu arabının gidiyor olduğunu görmek oldukça şaşırtıcıydı :D Her neyse acaba hangi otobüs yola çıktıkdan 10 dakika sonra valizlerini döke döke gider !!!!

Eveeeeet bu noktadan itibaren canım dostum adios'u hatırlama vakti gelmiş demektir :D




Benim öyle bir dostum var ki ;
Uçağa binmekten korkar,ama neden!!! bavullarım ,valizlerim uçarken aşağı düşecek de kaybolacaklar diye :D Kaybolmak ile takıntısı var bu dostumun öyle ki ilk okulda tuttuğu defteri bile duruyordu sanıyorum :D

Sanırım artık bende bunu otobüslerde yaşayacağım başıma gelen bu olaydan sonra :D Ama durun zevkli gidiyor benim öyle bir dostum varki kısmı, devam edeceğim buna :D

Benim öyle bir dostum var ki ; Sinema da film izlerken mısır yiyemez.Ama neden!!! yerken kendi çıkardığı seslerden filmi anlayamadığından dolayı :D


Benim öyle bir dostum var ki ; Elinde ki 2 mp lik telefon kamerası ile profesyonel fotoğrafçılara taş çıkartacak kadar orjinal fotoğraflar çekebilecek kadar psikopat birisi...

Benim öyle bir dostum var ki ; O kadar ama o kadar zayıf olmasına karşın ve hatta babasının onun üzerinde şişmanlatma çalışmaları yapmasına rağmen asansör kullanmaz,merdivenleri koşar vaziyette çıkar :D

Benim öyle bir dostum var ki ; Asosyal kavramını kendine benimsemiş olmasına rağmen şiddetle sosyal olma ve oldurma çabalarım meyvelerini vermekteki.Örneğin şuan macera ve ekstremle hiç ilgisi olmadığı halde o kulübün sponsor işlerine bakıyor :D

Benim öyle bir dostum var ki ; Anadolu molada kahve içip dertleştiğim nadir insanlardan...


Benim öyle bir dostum var ki ; Deli,manyak,şizofren,manik,imsomnialı,takıntılı,psikopat !!!


Benim öyle bir dostum var ki ; İyi kivar hülen valla ;)
Eyyy gidi otobüste yaşadığım bi tatsız olay bana neler yazdırdı durup dururken :D Adios benden kurtulamazsın emin ol ;)

Bu arada şunu fark ettim Anadolu Turizmde seyehat ederken sıcak bir kahve ile bu satırları yazıyor olmak cidden ayrı bir keyifmiş konfor be abiiii ;)

Anadolunun sahibi Halil emmiyi tebrik etmek gerek ;) yakında bi yanına uğrarım :D

Hadi eyvellah...

19 Kasım 2010

Yıl 2097 ve Testere 7608768321 Sinemalarda


Eveeeeet affınıza sığınarak bu uzun aranın telafisi olacağını belirterek yazıma başlıyorum ;)

İnceptionda sonra biri benim aklıma tohum ekmiş olacak ki testere 7 ye gitme fikri olgunlaşmış bende...Ne garip zevk aldığım bir film değil ve testere 5 dahil sonrası için hiç bir beyin yürütecek olgunlukta olmayan bir seri...

Hülen !!! Testere 7 tırii di miş... sadece merak dan gittim,serinin son filmi olduğu söylentileri(!) tüm sinema eleştiri sitelerinde yer almakta ama filmden çıktıkdan sonra yine aynı kadro(erhan,alper ve ben) film sonrası yorumlara başladık.

Ben : Yıl 2047 testere 59 sinemalarda...
Erhan : Torunlar da seriye şahit olcak....
Alper : Yıl 2000 bilmem kaç 100D boyutlu sinemalar testere 4876423 filmin içinde biz...


Film de ilk 4 seri de ki heyecanı akıl oyunlarını son filmde de bulamıyorsunuz.Serinin son filmi yapmaları ne akıllıca bir karar.Çünkü filmlerin seyri testere 5 den sonra hep aynı.Bitmesi filmin iyi hatırlanması açısından sağlıklı bir karar olmuş :D

Her neyse...

Tırii dii diye bi ibare vardı filmin afişinde ve bununla birlikte film salonuna girerken bizlere yağlı tırii dii gözlükleri verdiler.Yağlı diyorum çünkü bizden önce film izleyenlerin kendilerinin mi mısır yediği yoksa gözlüğe mi yedirdikleri meçhul! Her neyse filmde tırii dii lik bir şey söz konusu değildi ahım şahım olayın içinde kendini hissedeceğim bir kaç sahne dışında tırii dii siz bi halde de izlenirdi bu film kesinlikle...


Açıkcası serisine göre vasat düzeyde olan son film,seri dışında sadece testere 7 diye incelersek sanırım vasat ile iyi arası bir basamakda yer alırdı sanırım.Filmin akışı,sürekleyiciliği bir nebze 5 ve 6 dan daha iyi bir vaziyette.Güzel bir seneryo olmuş ve güzel bir şekilde bağlanmış her ne kadar sonu varmış gibi bitmesede.

Filmi yine kısaca özetlersek sadece şunu desem yerinde olur ; ''Herşey başladığı yerde bitti ve oyun bitti...'' Pek inandırıcı gelmesede bu böyle :D

Filmin benim gibi full serisini izleyenler ne dediğimi anlayacaklardır.Heeh aklınızda bulunsun seriyi izlemeden bence direk 7 ye gitmeyin :D

Ve yazımı bitirmeden önce sevgili afm sinemalarına her film sonrası olduğu gibi hayır dualarımı(!) iletmek istiyorum.Film öncesi 20 dakikalık reklamlar olmazsa olmazlarımdan dır (!) ve onlarda bunu bilerek dayıyorlar reklamı ... Damn it !!! :D

20 Eylül 2010

Bir Buruk ÖZLEM !!!


Biricik kızımın özlemiyle doluyum onu görmeyeli 2 aya yakın olacak interrail'in son günleri herkesden çok onu özledim yol arkadaşlarıma her seferinde durup durup '' iyi güzel sürekli geziyoruzda ben biricik kızım RAFFLE ' ı ne de çok özledim '' diyorum.Sonra yol arkdaşlarıma onu son bıraktığım yerde ardıma bakarken nasılda bana ağlamaklı havladığını anlatıyorum...

Günler günler .... peşi sıra gidiyor içimde onun özlemi bana naz yapışı üzerime çıkıp yalakalık yapması... Acaba iyimi diye düşünürken aklımın bir yanından bu anıları geçiyor... Trenin buharlaşmış camlarından o eşsiz yeşillikleri izlerken onunla hafta sonraları gittiğimiz yeşillikler aklıma geliyor inceden bir gülümseme sarıyor çehremi...

Gezinin bitmesine her geçen saat daha da az zaman kalıyor.İşte kızıma kavuşacağım onu sevip oynayacağım diyorum kendi kendime, çok büyük bir bağ var aramızda...

Biliyor musunuz keşke bu geziye çıkmasaydım... Onunla daha fazla zaman geçirirdim onu daha fazla görürdüm. Bunları neden mi söylüyorum.

Biricik kızım artık hayatta değil...Bunları yazarken bile hayatta olmadığına hala inanmak istemiyorum... Gözlerim dolu dolu boğazımda bir düğüm var. O benim herşeyim(di)...

Dün haberini aldım yaklaşık bir ay önce hayata gözlerini yummuş. Daha 1 yaşına bile basamamıştı !!!

O kadar özlemi ile doluyken bu haber hayatımın en kötü anlarından birini yaşattı bana !!!

Evet artık biricik kızım hayatta değil onun yerini hiç(birşey,kimse) dolduramaz.Onu geride bıraktığım 2 ayın özlemi ile uğurluyorum...Ardından dökülen göz yaşlarımın seni geri getirmeyeceğini biliyorum fakat elimde değil sen herşeyimdin !!!

Elveda biricik kızım RAFFLE .....

06 Ağustos 2010

Sormayın Başıma Ne Geldi !!!

Uzun zamandır yeşil pasaportun çıkacağı haberleri dolanıyordu.Benim haberim 2010 mart ayı başında olmuştu araştırmaya başladım fakat böyle bir olayın daha olmadığı ve sadece kanunlaşma aşamasında olduğunu öğrenmiştim.Ve taaa mart ayından beridir bu konuyu sürekli takip ettim ha çıktı ha çıkacak derken ve sonunda 05.08.2010 da kanun olarak erkeklerinde 25 yaşına kadar yeşil pasaport sahibi olma hakkı tanındı.

Kanuna göre ;

Eski yasada devlet memurlarının çocukları için yeşil pasaport sahibi olma şartı erkeklerde 18 yaşına kadar kadınlarda ise evlenmeme ve çalışmama şartlarına haiz olmakla birlikte sınırsızdı. Yeni yasayla birlikte 18 yaş sınırı hem kız hem erkek çocuklarında 25 yaşına çıkarıldı. Çocuklara 25 yaşına kadar bekar olmaları, çalışmamaları, öğrenci olmaları ve aileleriyle birlikte ikamet şartı getirildi. Ailesinden uzak bir yerde okuyan çocuklar yeşil pasaport başvurusu yaparken öğrenci belgelerini de getirecek. 25 yaşını dolduran çocukların yeşil pasaportları geri alınacak.

Ahhh benim başıma gelenler sen o kadar bu olayı takip et bak sürekli sonra biletini al umumi pasaportunu,vizeni al sonra bir bakmışsın erkeklere de yeşil pasaport hakkı tanınmış. Abi yuhhh dedim hemen diğer arkadaşları aradım hepsinin dili tutuldu aynı benim gibi bu uygulama çok değil sadece 1 hafta daha önce olsaydı neredeyse cebimde 450 TL ye yakın bir ücret cebimde kalacaktı ve o parayı çatır çatır avrupalarda yiyecektim Lakinki öyle değildir oluyormuş.

Vize için Konsolosluğa ve İdata'ya verdiğim 180 TL,Pasaport'a verdiğim 145 TL,Vize için toparladığım evrakların ve toparlama esnasında yaklaşık harcadığım 100 TL, vize esnasında koşuşturduğum ve stres yaptığım zamanların pahabiçilemez durumu ile baya bir zarar'a girmiş bulunmaktayım.Hem ruhen,hem bedenen,hemde maddi açıdan çöküş durumundayım bu haberi duyduğumdan beri !!! :D

Yeşil pasapor kanunu geçen hafta çıkmış olsaydı yukarıda ki masraflardan kurtulmuş olacaktım.Böyle durumlar ne diyoruz '' Hayırlısı olsun be abi olacağı buymuş olmuş '' . Tabi bizlerin genelde tek kendini avutma durumu bu şekilde oluyor.Hayırlısı olsun :D

05 Ağustos 2010

'' İNCEPTİON '' Nasıl bir filmdir !!!

Başlamadan önce tek kelimeyle izledikten sonra Ohaaa !!! dediğiniz bir film :D Nerden mi biliyorum sinema çıkışında kora halinde bu tepkiyi duymamak mümkün değil ;)

Dün yaşadığım vize işleri sırasındaki tatsız olayları biraz olsun unutmak için akşamında arkadaşlarım ile İNCEPTİON filmine gittim mükemmel görsel efektler,mükemmel kurgu ve mükemmel bir yapıt.Bilim kurgu olmasına karşın içinde ki diğer türlerin nasıl harmanladığını seyir zevki yüksek bir şekilde anlıyorsunuz zaten.Aksiyon,dram,gerilim,gizem,suç mükemmel bir karışım wuuuhuuuu !!!

Bilim kurgu filmlerinin üstadı Kıristofer Nolan'ın (Christopher Nolan) şahane şahaserinde Başrolde Leyonardo dikapriyo (Leonardo di caprio) yer almakta,filmi izlerken bu herifin gerçekten sinema için yaratılmış olduğunu bir kez daha fark ediyorsunuz.Ayrıca filmin başrolerini paylşatığı ve '' 500 days of summer '' filminde hayran kaldığım bir başka isim Joseph Gordon'da yer almakta benim için filmde çifte mükemmelliyet.



Nolan bu yapıtında zamanı,rüyaları büktü bu mükemmel oyun harmanı ile bence top class bir yönetmen olduğunu kanıtladı.Hayırlı uğurlu olsun!Filmi izlerken nolan'ın dahiyane yüksek zekasını kıskanmadım değil hatta çatladım,acaba ben aptalmıyım adam nasıl bu kadar güzel kurgu yapıp hayal ediyor da ben yapamıyorum diye.Eminim sizde filme gittiğinizde bu şekilde düşüneceksiniz. Öyle ki arkadaşımın ortak yemek için aldığı XL boyut mısırı sinema sonunda kendi önümde ve bitmiş olarak buldum :D

Film öyle çok anlaşılmayacak bir film değil yeterki sinema çıkışında konuşacak bir kaç kişi bulusanız sizin için iyi olurherşey yerli yerine oturuyor.Arkadaşlarım ile sinema çıkışında evet yorumları,soruları alalım dediğimde neden biz Türkler sinema çıkışında filmi yorumlarız gibi bir tepki alınca üzerine gitmedim.O arkadaşım çok sevdiğim namıdiğer Saru arkadaşım ;) Ama bu filmde bu dediğim gerekiyor,ben her nekadar bunu yapmasam da filmi izledikten sonra evde,tuvalette,yemek yerken ve televizyona boş boş bakarken gün boyunca düşünme,yorumlama fırsatım oldu kendimce ve her seferinde Nolan'ı alnından öpmeyi istedim.

İmdb'de aldığı puanı haketmiyor. daha yüksek olmalıydı. sakın ola ki filmi sinemada izlememezlik yapmayın. "korsanı çıkar, vcd'den izlerim. orjinal dvd'sini beklerim, gelene kadar internet'ten izlerim." gibi bir ahmaklık yapmayın arkadaşım. bu sinema olayını kaçırırsanız, kendinize yazık edersiniz can ciğer okurlarım ;)

Görsel efektleri ile insanı kendinden alıyor, çoğu kimseler filmi '' Matrix '' ile karşılaştırmaya kalkmış fakat emin olun uzaktan yakından alakası yok,benzetip karışlaştırdıkları sanal ve hayal ürünü bir matrix,inception'da ise bu yok tamammen gerçekliğine inanıyorsun.Efeklerin inandırıcılığı mükemmel dizayn edilmiş sanki filmin içinde sen yaşıyorsun olayları.

Filmin konusunu pek burada yazmak istemiyorum fakat genel hatlarıyla rüyaların kontrol edilmesi üzerine bir film bence bu kadar bilmeniz yeterli,gerisi gidip sinemada bu şaheserin tadını çıkarmak !!!


Ayrıca AFM sinemalarına bize abartısız 20 dakika reklam izlettirdikleri için hayır dualarım onlarla olmuş bulunmaktadır. ;)

LağğğN vize mi bugün aldım !!!! :D

Dün yaşanan tatsız olaylardan sonra o kıllık yapan bayanın istediği belgeleri izmirde ki arkadaşıma ulaştırım,ve bu sabah benim yerime tekrar başvurdu.Allahtan bu sefer güler yüzlü nazik çok sevimli bir bayana denk gelmiş oda anlata anlata bitiremiyor kadını dün ki kadına göre :D

20 dakika içerisinde evrakları teslim etmiş ve vizemi 5 gün sonra yanı 10 ağustos'da gelip alabileceğimi söylemişler. Nasıl yani !!!!

Evet evet mülakatsız bir şekilde vizemi sadece almaya gideceğim mülakat yapılmayacak,bu haberi duyunca nasıl sevindim bilemezsiniz dostlar hala sevindirik sevindirik geziyorum :D bu vize stresini başımdan atmam çok güzel oldu, inanılmaz bir rahatlama vuwww !!!

Ve ayrıca belirteyim bugün vize başvurusunda bulunduğumuz bayan içinde Çok memnun kaldığıma dair şirket mail atacağım,gerçekten işini hakkıyla yapan müşteri memnuniyetinden önce karşısındakinin insan olduğunu bilen ve ona göre davranan birisi bence en iyi şekilde bu taktiri hak ediyor ;) dün ki bayana gelince benden çekeceği var o şirkette :D şu gezimi sağ salim tamamlayayım da onunda çaresine bakacağım :D

Bu arada beni asla kinci biri olarak görmeyin tanıyorsunuz az çok zaten beni neyin ne olduğumu :D

Seviyorum sizi DOSTLAR ....

Dikkat !!! İDATA çıkabilir

Bügün ağustosun 4'ü yani vize başvurumun olduğu tarih,azıcık heyecan,azıcık soğuk terleme var!!!

Vize için olan hazırlığıma 1 buçuk hafta önce başladım neKADAN bunaltıcı bir süreç hele ki bu sıcaklarda.İnsanın beyni dumanlı oluyor o belge şu belge derken hiç bişe düşünemez hale geliyor,toplumda dilinde ''M.A.L.'' diye tabir edilen şekili alıyor.Hele ki uçak biletini almış ve uçağına 8 gün kala vize başvurusunda bulunmak, aman aman sakın denemeyin stres stre stres !!!!

Uzun zamandır hangi belgeler lazım hangileri gereksiz onları araştırdım ve sonunda kendime bir liste çıkardım koyuldum işe.Annem ve babam geçen aylarda başvurduğu İngiltere vizesi için o evrakları zaten toplayıp dosyalamıştı bana da bir kaç tane daha ek belge eklemek kalıyordu dosyaya,yine de çok yorucu geçti açıkcası hem beyinen hem ruhen hemde bedenen çok yoruldum bu süreçte,hele ki son günlerinin en moda hastalığı '' yaz yorgunluğu '' üzerimde iken.

İzmir idatadan arkadaşım ile başvuracağımı daha önceden söylemiştim fakat arkadaşımın önemli sınavı olduğundan benden 1 gün önce başvurdu ve sorunsuz bir şekilde sadece 1 belge eksik olarak başvurusunu yaptı,eksik belgeyide daha sonra getirmek koşuluyla.Ben ertesi gün yani austos 4'de başvuracaktım ve benim yerime bir arkadaşım evraklarımı teslim edecekti.Bu sebeble bunu teyit etmek için idata'yı bir kaç defa aradım ''Ben memleketimde olduğumdan gelemeyeceğim ve başvurumu arkadaşım benim adıma yapacak bu mümkün mü? '' sorusuna hep evet yanıtını aldığımdan içim rahattı.

Bu arada çok monoton ve can sıkıcı bir yazı olarak seyir ettiğinin farkındayım fakat elimde değil.Bugün canım çok sıkıldı istenmeyen olaylar oldu bu sebeble bu şekilde istemeden yazıyorum,bunlarıda birazdan paylaşacağım aşağıda.Sevgili okurceğizlerim beni 1 yazılık affedin olma mı ;)

Arkadaşıma evrakları güzel bir dosya içinde her bir sayfasına ayrı bir evrak yerleşmiş olarak gönderdim hızlı posta ile ve sağ salim eline ulaştı.Dosyanın içinde vize başvurusu için gerekli ve gereksiz olan herleyş doldurdum ve problem çıkmayacaktı çünkü gereksiz olana kadar herşey o dosyada mevcuttu işte dosya içeriği:

1- Kendi Pasaportum ve Fotokopisi (1,2,3.) sayfaları
2- 2 adet nüfus cüzdanı fotokopisi
3- 2 adet vesikalık
4- Öğrenci belgesi
5- Gezi sürecini kapsayan 30.000 euro'luk seyehat sigortası(30-40 TL ye yaptırılıyor)
6- Kredi kartı fotokopilerim
7- Parmak izi belgesi
8- Nüfus kayıt örneği (Nüfus il müd. alınıyor)
9- İDATA başvuru formu
10 Anne ve babanın sponsor olduklarına dair dilekçe
11 Baba ve annenin pasaport ve daha önce aldığı vize fotokopileri
12 Babanın ve annenin bankadan alınan olan hesap cüzdanı belgesi(Bir kaç bin TL gözükmesi gerekiyor)
13 Babanın ve annenin hala çalıştığına dair belge
14 Babanın ve annenin 4 aylık maaş bodrosu
15 Babanın 3 aylık kredi kartı ekstresi
16 Babanın kredi kartı fotokopileri
17 Babanın ve annenin nüfus cüzdanı fotokopisi
18 Uçak bileti
19 Hostel rezervasyon belgeleri(Booking.com'dan ücretsiz rezervasyon)
20 İnterrail bileti orjinali ve fotokopisi
21 Araba,ev ruhsat ve tapusu fotokopisi
22 Emniyet protokol yazısı ( Herkezden istenmiyor şansa göre )
23 Babanın ve annenin banka hesap hareketleri


Yukarıda gördüğünüz gibi ne kadar saçma sapan belge var topladım,hiç bir sorun çıkmamasını istiyordum çünkü hesaplar tutmadı ama.Yukarıdakş çoğu belge gereksiz ve bugün ki tatsız olaylardan sonra idata'nın sözde güler yüzlü çalışanlarının kafasına göre kendi ruh halleri ne ise o yönde belge getir getirme deme gibi kendilerinde bir lüx tanıdıklarını gördüm!

Yukarıda gerekli olan asıl belgeler 1,2,3,4,5,9,10,eğer varsa 11(yararınız olur),12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23 genelde gerekli olan belgeler dediğim gibi idata dan idata'ya farklılık gösterebilir ne yazıkki bu böyle.

Bu arada hem anne hem baba yazmamın sebebi benim annem ve babam birlikde bana sponsor oldukları için size kim sponsor oluyorsa ona göre siz o kişinin belgelerini götürün tabi. Annem Öğretmen baban ise Öğretim üyesi bu arada dip not olarak düşeyim ;)

İdata ki başvurumun kötü geçmesini sebebi gişede son derece saygız bir bayan yüzünden gerçekleşti benim yerime başvuran arkadaşım ile de aralarında biraz laf atışmaları geçmiş,Kıllık üzerine kimseden istenmeyen protokol yazısını ve 4 aylık maaş bodro kaydı istemiş benim evraklarımda sadece 1 aylık mevcuttu malesef.Diğer başvuran arkadaşlarımdan bu türde isteklerde bulunulmamış dediklerine göre olayda fark ettiyseniz bir kılıık durumu var.İdata yı o gün boyunca defalarca aradım ve her seferinde biraz dinledikten sonra telefonu çatırt diye masaya koyup ben konuşurken işlerine devam ettiler,bunu bir kaç defa yapınca artık dayanamadım,sinirlendim ve biraz bağırıp çağırdım telefonda sonra kapattım.

Dediğim gibi bugün böyle isteksiz olmamın sebebi varsa o gişede ki suratsız ve terbiyesiz bayanın yüzündendir.Eğer sizinde başınıza böyle bir olay gelirse şikayet edebileceğiniz bir adres var buyrun İdata Şikayet ben şikayette bulundum kadın hakkında hatta sadece bu adres ile de kalmayıp gezim sonunda gerekli yerlere o çalışan hakkında rahatsızlık duyduğum konusunda yazılar yazacağım :D Anladığınız o kadına takmış durumdayım peşini bırakmayacağım :D

Yazımın uzun olduğunun farkındayım :D Kusura bakmayın ....

01 Ağustos 2010

Vize hazırlıkları ve Roma yolcusu ben :D

Yupppie !!! Sonunda uçak biletlerimde tamam. 12 ağustosda bu genç ROMA'ya uçar,fakat bir sorun var vize ye bile daha başvurmadım neden bu kadar eminim vizenin çıkacağından bende bilmiyorum :D ama hemen korkmak yok gezinin heyecanı ile derdini tasasını anlamıyorsun bile.

Herneyse bir kaç gündür ankara,izmir ve istanbul idata şirketlerine baya bir telefon trafiği yaşattım.İdata ne mi? İdata italya ve hollanda konsolosluğunun ortaklaşa çalışıtığı bir şirket. Siz vize için direk konsolosluğa başvuramıyorsunuz ilk önce bu şirkete evraklarınızı teslim etmeniz gerekiyor,onlar değerlendiriyor uygun görürseler konsolosluğa senin için randevu veriyor.Daha bu sürece tabi bende giremedim :D

Bulunduğunuz şehirin hangi idata şirketine bağlı oldunu öğrenmek için İDATA'nın sitesini kontrol etmenizde fayda var.Sitede şöyle bir ibare var '' Başvuru yapan öğrencilerin sponsorlarının bulunduğu şehri seçmeleri gerekmektedir'' diye benim sponsorlarım ailem ve ailemde samsunda ikamet etmekte fakat samsun için idata başvuru merkezini İstanbul olarak gösteriyor. Çok uyuz bir durum ankara hemen şuracığında iken taaa istanbula başvurmak.Allem ettim kallem ettim sözümü geçiremedim,illada istanbuldan başvurcan dediler fakat istanbuldan başvurursam çoook çok ileri bir tarihe randevu veriyorlardı,bu da gezinin başlamadan bitmesi demekti neyseki Uşakda okuduğum için İzmir idataya başvurmamda bir sakınca yokmuş çok sevindirik oldum lağğn :D İzmir idata 5 gün sonraya randevu veriyor süper !!!


Belgeleri toplamak bir eziyet puff allahtan annem ile babam geçen ay ingiltere vizesine başvurdukları için onlar hakkında gerekli olan belgeler zaten elimde vardı ki bu o belgelerin %80 'nin elimde olduğu demek ti :D Hülen bunu duyunca da çok mutlu oldum . Vize görüşmesine gideyim geleyim neler gerekli hangi belgeleri istiyorlar onlarıda net olarak buraya yazacağım maksat okurum bilgilensin :D


Dün rezervasyon yaptığım uçak biletini az önce itibari ile satın almış bulınmaktayım.4 uçuş ve toplam 455.10 TL tuttu :D Aman ha gözünüz korkmasın. Siz alacağınız zaman bu kadar fazla olmaz biz hem salaklık edip gitmeye 2 hafta kala aldık hemde geri dönüştede memleketlerede uçakla dönüyoruz PAŞA çocuğuyuz ya (!) :D Siz siz olun gitmeden en az 1 ya da 2 ay önceden alın biletleriniz ve kampanyalı biletleri kaçırmayın sürekli takip edin.Şu an ki en ucuz bileti pegasusdan aldık,ama siz alacağınız zaman sadece pegasus ve THY 'na bakmayın, ne bilim blu-expres ya da italya hava yoları gibi yabancı firmalarıda araştırın ;)


Herneyse izmirden 4 ünde belgeleri idataya teslim edince bizi 9 ya da 10 u gibi görüşmeye çağıracaklarını söylediler.Bizde bu nedenle 12 sine uçak biletimizi aldık. İzmirden istanbul aktarmalı ROMA tam 265 TL diyorum ya sizde bu kadar olmaz. Fakat dönüş biletmiz çok ucuz aldık Roma'dan İstanbul sadece 120 TL işte böyle fırsatları kaçırmayın takip edin,Sonra istanbuldan da memleketim samsuna 75 TL aldık hani paşa çocuğuyuz ya :D ama olsun otobüs 65TL uçakla 75 TL fark eden bişe yok ...

Gezideki tüm masrafları aldığımız suya kadar sizlerle paylaşacağım gezimizin sonunda,Çünkü geziye çıkacak arkadaşların en çok merak ettiği şey toplam masraf ne kadar sorusu.Büyük ölçüde bu size bağlı şekil A da görüldüğü üzere hostel mostel yok yat dışarda :D Umarım bu blogda İnterRail hakkında ki bütün merak ettiklerinizi bulacaksınız. Şimdilik baş baaş... :D





Hazırlığa Devam !!!

Eveeet millet İnterRail hazırlıklarına kaldığımız yerden devam ediyoruz.30.07.2010 itibari ile gençturdan interrail biletimi sipariş ettim.Neden gençtur , aslına bakarsanız ismini çok duyuyorum çoğu insan bilet ve danışmanlık konusunda onlardan yardım alıyor ve internet ortamında güzel reklamları var ayrıca bu alanda kıdemli olduğundan onlardan almaya karar verdim,bu kararımda bileti almadan önceki 7-8 aylık interrail bilgi edinme sürecindeki sorularıma herzaman güler yüzle ve hızlı bir şekilde yanıt aldım,buda en büyük etken sanıyorum.Yine interrail hakkında detaylı bilgi almak istiyorsanız Gençtur'un İnternet sayfasına bakabilirsiniz.

Sipariş için Gençtur'u aradım ve 1 aylık sınırsız interrail biletimi almak istediğimi belirttim,bunun üzerine e-mail adresimi istediler,başvuru formunu ve kredi kartı bilgileri formunu adresime 10 saniye içerisinde gönderdiler.Yalnız kredi kartı ile satın alacaksanız form ile birlikte kredi kartı kime ait ise onun kimlik fotokopisini ve kredi kartı fotokopisinide fakslamanız gerekmekte.Ailem tatilde olduğu için kredi kartı fotokopisini gönderemedim bu nedenle güvenlik açısından bileti satın alamayacağımı söylediler.Bende havale ile ödeyerek makbuzu ve başvuru formunu yolladım.Daha sonra bilgilerimin ellerine ulaşıp ulaşmadığını teyit etmek için tekrar aradım ve bilgilerimi kontrol ettiler.

İnterrail bileti euro kuru üzerinden hesaplanıyor ve siz ücretini TL olarak ödemeniz gerekiyor.ilk gün kredi kartı ile ödeyecektim , 1 aylık sınırsız bilet tam 790.00 TL idi fakat ben ertesi gün havale olarak 790.00TL ödediğimde o günün kuruna göre 5 TL eksik kalmıştı fakat danışman olarak aradığım kişi bunun sorun olmayacağını söyledi. Hülen dedim içimden bu gençtur harbiden müşteri memnuniyetini göz önünde bulunduruyor. ;) Herneyse şimdi biletimi bekliyorum gelince nasıl birşey olduğunu buraya resim olarak koyarım...

Sen bu değilsin Hülen !!!!

Bazı arkadaşlar blogum hakkında iyi,kötü eleştirilerde bulundular sağolsunlar. Neymiş efendim eğlenceli birisin blog yazıyorum diye bu kadar kasılma falan. Tamam arkadaşlar benden günah gitti. Adem geri dönüyor her ne kadar bilgilendirme amaçlı yazılarımda dikkat etsemde, bunlarda da esneklik sağlayacağım artık maksat okurumun gözleri,ruhu,yüzü şenlensin ;)





31 Temmuz 2010

İ N T E R R A İ L

Önümüzdeki bir buçuk ay boyunca interrail denilen bu atraksiyon ile ilgileneceğim.İnterrail konusunu ilk araştırmalarım hep bloglar üzerinden oldu,fakat çoğu zaman güvenilir olabilecek tarzda bilgilere rastlamadım.Bu bir buçuk aylık süreçte konu ağırlığım interrail,hazırlıkları,geziden notlar ve bunun gibi paylaşımlar olcak.Amacım bu duyguyu sizede bulaştırmak,yaşasın kötülük ;)



Belki çoğunuz biliyorsunuz fakat yine de kısaca anlatmakta fayda var. İnterrail avrupanın gelişmiş tren ağında kullanılan ve bir kaç farklı kategorisi ve sınıflandırması olan bir bilettir.Bu bileti çeşitle turizm bürolarından veya TCDD'nin Ankara,İstanbul ya da İzmir şubelerinden almak mümkün.Sözü daha uzatmadan sizin net olarak İnterRail nedir bilgi edinebileceğiniz TCDD'nin sitesine bakmanızı öneriyorum.

Ve ve ve beklediğim hazırlık süreci 27.07.2010 bu sabah başladı ;) Ufak ufak bir miğde bulantısı hafif soğuk terlemenin sebebinin bu başlangıç heyecanın olduğunu düşünüyorum.Birkaç gündür pasaport için neler gerektiğini araştırdım ve bu sabah 8 de kalkıp emniyet genel müdürlüğüne gittim ve neler gerektiğini birde onlardan teyit ettim. ilk olarak ziraat bankasına gidip 50 tl lik pasaport harcı yatırıp doğru emnıyet mudurugne gerı geldım oradan da 1 yıllık pasaport ücreti yani 95 TL yatırarak iki makbuzuda elime aldım.


Bir önceki gün çektirdiğim pasoport için gerekli vesikalık fotoğraflarımıda yanıma aldım.Aman dikkat edin o gün koyu renkli bir şeyler giyinin arka planın beyaz olması gerekiyor.Pasaport konusunda bilgi edinebileceğiniz ana kaynak
Emniyet Genel Müdürlüğü 'nün sitesidir. Herneyse bende bır kac aksilik oldu bulunduğum şehirden kaynaklanan sizlerin pek rastlamayacağınız şeyler.İlk talihsizlik nüfus cüzdanımda bir yerin değişmesi gerekiyordu bunun için kayıtlı bulunduğum nüfus il müdürlüğüne gittim orası beni muhtarlıkdan bir belge almam için geri yolladı her neyse aldım belgeyi tekrar geri geldiğimde elektriklerin kesildiğini sölediler ve ertesi gün gelmemi istediler.Ertesi gün hallettim ve tekrar Emniyet'e geri gittim.Sonrasında emniyette parmak izlerimi aldılar evrakları teslim ettim ve bir kaç güne pasaportumun adresime geleceğini söylediler.Normalde Pasaportu aynı gün içerisinde teslim ediyorlardı fakat yeni çipli pasaport dönemine geçildiği için pasaportların ankaradan gelme sürecinin uzadığını belirttiler.

2 gün sonra...

Bu sabah pasaportum elime geçti, aslında bu kadar çabuk beklemiyordum başvurumun ikinci günü elimde vay be artık hizmet hızında sınır tanımıyorlar dedim kendi kendime.Şuan ilk hazırlık sürecinin bir parçasını atlattığım için mutluyum , bakalım önümüzde ki süreçde beni neler bekliyor.

29 Temmuz 2010

Bir merhaba ile başlamak...


Merhabalar...
Uzuuuuun uzun bir zamandır blog olayının kendimle bağdaştıramıyordum,ne bilim yazmak uğraşmak zor geliyordu fakat okumasına güzel geliyor ;) insanların hayatları,tecrübeleri,ilgileri aklınıza gelen her konuda yazıyorlar.Bu açıdan güzel dedim bende bu sahaya bi adım atayım tadına bakayım nasıl oluyor diye. Hayırlısı olsun bakalım :)

Kendimi biraz tanıtayım adım Adem arkadaşlar '' Edım,Edıms,Adios '' bu tarzda seslenirler,aslına bakarsanız her arkdaşım farklı seslenir,çoğu aklımda bile değil.Bendeniz şuan Uşak Üniversitesi İşletme bölümü öğrencisi olmak ile birlikde son derece delidolu,müzikle evli,gitarla nişanlı,ufolar ile karmaşık bir ilişkisi olan,çılgın,şapşal,sevimli,dediklerine göre her zaman güler yüzlü,gezgin ruhlu,macera sever,atlayayım,zıplayayım,aman dünya bana güzel,dünya dışı varlıklar ile kafayı bozmuş,manyağın tekiyim ;) yine bunlar sayabildiklerim.Gerisini zaten yazdıkça çözeceksiniz...

Bloga girme sebebim Özellikle tek bir konu değil blogumda eminim ilginizi çekecek çok şey bulacaksınız. Müzikden,maceraya,spordan tekrar müziğe,ufolardan kendime , Takmış olduğum birinden yine kendime,resimden gezilere birbiriyle alaksız herşey.Ohoooo bu ne ya !!! Böyle olmaz işte aklıma geldikçe güzel şeyler paylaşacağım.



Evet galiba kısaca ben buyum.İleriki yazılarda görüşmek üzere.
Tekrar ''MERHABALAR''
... ;)